Birçok insanın yeni bir iş kurmaya çalıştığı günlerde iyi niyetler taşıdığına ancak iş dünyasına girdiğinde ticâretin akan seline kapıldığına, bir süre sonra da iradesini kaybederek sele teslim olduğuna şahit olunur. Bunları yaşamamak için yola çıkarken ayaklar sağlam bir şekilde yere basılmalıdır. Hesaplar iyi yapılmalıdır. İş alanı huzur verecek, insanlığa hizmet sunacak, hoşlanılacak, helal kazanç getireceğine inanılan bir alan olarak seçilmelidr.
Hızlı yükselişlerin ve artan kazancın imtihanı, zararın imtihanından daha kolay değildir. Kayıplar zarar verdiği, insanları sarstığı gibi kazançlar da insanları sarsabilir. Hele de bu kazançlar aniden gelir, hızlı yükselişler birbirini takip ederse. Değişen hayat, giderek insanı dostlardan, çevreden ve inançlarından koparır. Artık bakışlar yüksektendir. İnsanlar bu girdaplara kapılmadan ilerlemeyi başarırlar, iş hayatında tutunurlar, kazançlarını helal yoldan temin ederler, dürüstlük, takvâ ve tevazuları ile gönüllerde yer edinirler ve işledikleri hayırlara yeni hayırlar eklerlerse hakiki manada muvaffak olmuşlardır. Bunu başaran insanların çoğalarak örnek olmaları gerekmektedir. Böylelikle gençlerin önünde canlı örneklerin varlığı, onları harekete geçirmekte, yön ve hedef tayininde nice nasihatten ve teşvikten daha hayırlı olmaktadır.