Aylardır yağmur yağmamış, Medine’de kıtlık baş göstermişti. Roma Kuyusu’nun yahudi sahibi fırsatı bulunca Müslümanlara su vermemeye başladı. Bunun üzerine Hz. Osman yahudiden kuyuyu kendisine satmasını istedi. Yahudi ilk önce buna yanaşmadı. Hz. Osman zekice davranıp kuyunun bir iki gününü satması için ona yarı fiyatını geçen bir teklifte bulundu. Yahudi o zaman kuyunun belli günlerini Hz. Osman’a sattı. O da mü’minlere haber vererek, kuyunun kendine ait günlerinde su alabileceklerini ilan etti. Kuyunun başı Hz. Osman’ın günlerinde dolup taşıyor hayr ve sevinç yayılıyordu…
Yahudinin o güne kadar dile gelmeyen kusurları, bencilliği, fırsatçılığı ve yıllar yılı yaptıkları ortaya dökülmeye başlamıştı. Çünkü insanlar artık ona mahkûm değildi. Bir süre sonra durum yahudinin aleyhine döndü. Hz. Osman’a haber göndererek kuyunun geri kalanını da satmak istediğini bildirdi. Hz. Osman kuyunun geri kalanını öncekinden daha ucuz bir fiyata satın aldı ve kuyuyu bütün mü’min kardeşlerine vakfetti.
Ticârî zekâ ile imânî bir şuurun buluşmasıydı bu. Hz. Osman’ın bu örneği bir hakikate daha dikkatimizi çekiyor. Bizim meşru her alanda yetişmiş insana ihtiyacımız olduğuna Yaptığı işin ehli, ahlâkı güzel, şuuruyla zekâ ve kabiliyetini bütünleştirmiş insanlara. Fedakârlık anı geldiğinde tereddüt etmeyen insanlara!